İnsan

İnsan, İstatistik ve Tanpınar

‘İnsan tek bir hâl olsa  istatistik denen bir şeye inanırım. Insan karışıktır, durmadan değişir.’ //

Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar. İnsan oldukça karışık bir canlı türü an be an değişen an be an farklı tepkiler gösteren bir canlı hali ile rakamlar sayılar ve tablolar çok hayati olsa da durumu ifade etmek de yetersiz kalabilir hele ki insan odaklı bir konu varsa ortada.  Ahmet Hamdi Tanpınar ‘insan’ı en iyi tahlil eden güzide kalemlerden biri.  Sonsuzluk üzerine kurulu edebi dili var her cümlesi ile binlerce kilometre yolculuğa çıkabilirsiniz tabi ki yolculuğa çıkacak bir sırt çantanız var, çantadan da öte yola niyetiniz var ise.  Malumunuz Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı mavi tablolar sayıların söyledikleri ya da sayıların gizledikleri gündemde sıkça yer aldı tartışıldı hem sağlık camiası hem de kamuoyu tarafından. Sayılar hayatımızın odağı.  Hayat bir Matematik . İstatistik dersini çift dikişte geçmiş bir insan olarak mesafeli olduğum bu bilim dalı bir bilim dalı idi İstatistik. Artık barıştık. Hayatta ötelediğin ‘Asla yapamam’ ya da ‘Ben bu işi beceremem’ dediğin her durum seninle bir gün açık oturum yapabiliyor. Ömür dediğimiz şu sahne kendimizle verdiğimiz bir sınav aslında. İstatistiğe devam. Adolf Hitler’in  talimatıyla ilk çalışmaları yapılmış bilim dallarından biri İstatistik diğeri ise Genetik zaten. Sayıların dili, sayıların dilini doğru okumak çok mühim mesele. Anlamlılık noktasında sonuç çıkarmak için istatistik bir kurtarıcı, bir can simidi . Farklı bakış açılarına kapalı bir veri somut bir veri verir sizlere yorum mevzusu ayrı başlık tabi. Lawrence Lovell ‘İstatistik yemek gibidir ve ancak kimin tarafından yapıldığı bilinirse ve içindekilerden insan emin olabilirse o zaman tatmin edicidir’ diyor. ‘İçindekilerden emin olmak’ meselesi üzerinde durulması gereken bir mevzu elbette. Hitler, dünyaya hükmetmek isterken Propaganda Bakanı ile neyi nasıl planladı üstün ırk yolculuğunda insanı insana kırdırırken kafasında hangi tablo vardı istatiksel olarak onu bilebilmemiz mümkün değil .. Velhasıl burada tarihe kara bir leke olarak kazınan bir savaşı ateşleyen bir adamdan bahsediyoruz aynı zamanda iyi resimler de yapabilen sanat tarafı da olan kimilerine göre deha tarihin en ünlü komutanlarından karanlıkların efendisi bence aynı zamanda. İşin içinde insan varsa nasıl değerlendirmek mümkün olur , o tartışmaya açık bence. Sayılara yeterince işgence ederseniz istediğiniz sonucu alırsınız diyenler de var istatistikle ilgili. Uzun uzun konuşulabilir bir başlık mavi tablodan vaka sayılarına oradan da  Hitler’e kadar uzandı konu ,Yine ‘Gelinim Olur musun’ programı bir zamanlar ortalığı kasıp kavurmuştu hatırlar mısınız? Vasatlık tavandı milyonlar gönüllü vasat esaretinde. Popüler kültürün balon kahramanlarından kaynana Semra’nın deyişi ile ‘Daldan dala’ bir mevzu gibi oldu yazdıklarım da.  Ama tüm cümlelerin sözün özünde bir bağı bulunmakta. Milyonları ekrana kilitleyen sayısal olarak her istatistikte yüz güldüren bir programda geçici şöhretle ne yapacağını bilemeyen bir adam vardı Semra’nın oğlu  ve öldü garip bir şekilde Ata Türk. Kaynana Semra’nın en büyük acısı oldu bu belki de. Yürek yarası evlat acısı. Milyonlar izledi ve bir süre sonra milyonlar unuttu gitti işte. Mavi tablo verileri ile ilgili konuşmak haddim değil zira uzmanlığım bildiğim bir alan değil. Niteliksel ve niceliksel nedenleri irdelemeden neden sonuç ilişkisi içinde bakmadan sayılar bizi rezil de edebilir vezir de.  Sayıların hızlı aktığı saatlerin iş yapış sürelerinin otomasyona bağlı olduğu zeminler de elime tutuşturulan bir eşarp oldu geçenlerde nasıl şık nasıl zarif o mutluluğu tarif etmek ya da yüzde kaç olasılıkla mümkün dü acaba diye düşünmeye çabaladım ama olmadı zira bazı durumlar tablolara sığmıyordu. 3 kardeş ve tek bisikletle büyüyen ve bisikleti kaçırarak bana ayrılan süreyi en iyi şekilde kullanmaya çalışan bir çocukken ruhumun kanatlarını dinlerdim .Geçenler de doğumgünümde bir bisiklet anahtarı aldım kızımdan oldu mu sana 2 bisikletimiz. Sayılara hakim bir evlat harçlığından da katkı koyarak almıştı nasıl sevinç tarifi yok. O’nu pedal çevirirken izledim bir süre. Ama içimde tedirgin bir kuş vardı  ve kafamda deli sorular, ‘Köşeden nasıl dönecek, ya biri ona çarparsa,ya düşerse...’ olasılıkları düşündüm bisiklet kazaları o kazaların  yüzdelerini. Ama sonra sayılardan uzaklaştım. Kendine gel diye uyardım kendimi. ‘İç sesini dinle çık şu niceliksel kafadan …Önce güven…” Düşecekti kalkacak dizine yara bandı yapıştıracak ve sonra yine binecek ve o tarifsiz mutluluğun tadına varacaktı. Tıpkı benim yaptığım gibi. Hayat akışında güzeldi aynı su  da iki kez yıkanılamadığı gibi anın da tekrarı yoktu Tanpınar’ın ‘Huzur’da dediği  ; ‘ Bir şeyden korkmak, biraz da onun geleceğini beklemektir.’

Son Yazılarım

Kartalkaya

Kartalkaya

Olguları karartan algı operasyonları Kara karışan is kokusu ile Kartalkaya “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”  Barış Bıçakçı’nın eserinden uyarlanan ve erken yaşta kaybettiğimiz önemli sinemacılardan Seyfi Teoman’ın yönetmen koltuğunda olduğu filme atıfla içim yanarak bir...

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                    Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Yazarak olmaya ve oldurmaya çalışmak bir tercih meselesi. Bu tercihte bulunanlar bazı...

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                  Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Kahvemi almak için mutfağın yolunu tuttum. O şifalı dizeleri okurken suyun kaynamasını...

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

  Yüzyılın tehlikesi küresel ısınma her gün başka şekillerde başka afetlerle yüzünü göstermekte. Aşı ve mülteci karşıtları arasında sıkışıp kaldığımız +40 derece sıcakta yaşam mücadelesi sürerken, ülkenin dört bir yanından yükselen alevlerle sarsıldık. 17 ilde 58...

Elif Mir – Hayat Dergisi

Elif Mir – Hayat Dergisi

  Basın danışmanı gazeteci meslektaşımız Elif Mirmahmutoğlu’un sizlere tanıtmak istiyoruz. Güler yüzlü ve çalışkanlığı ile meslektaşları arasında da sevilen ve takdir edilen Elif Mirmahmutoğlu’nun bilinmeyen yönlerini ve mesleğe dair her şeyi sizler için...

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Kaleiçi’nde gündelik yaşamın tarihini sandıklardan çıkardı,özel bir belgesel çalışmayla bugüne taşıdı. HafızaMekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri projesiyle yaşayan antik kentte evlerin tarihinin anlatıldığı çalışma, 7....

Yavşaklık Virüsü

Yavşaklık Virüsü

  Çok efendi, harika bir çocuk tanıyordum. Uzun süre görmeyince ortak bir tanıdığıma sordum. “Hiç sorma” dedi tanıdık; “seninki çok değişti, yavşaklarla takıla takıla, yavşağın teki oldu.” Yavşak bit yavrusu demek. Argodaki kullanımını nasıl tarif edebilirim:...

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Hikâyeye uzaktan bakmak istediği dönemleri olur insanın. Günlük telaşın altında ezildiği veyahut stresin yarattığı tozları halının altına süpürdüğü günleri, yılları olur bazen insanın. Ama toz bulutu gün gelir artık halının altına sığmaz olur. Islak çorap kokan bir...

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Türkiye basın tarihinde son 20 yıl ve makbul olan gazeteci tipi Kuzey Avrupa’da yaşamadığımız için adrenalin bizim için çay gibi bir şey. Günde 12 doza yakın adrenalin almazsak ruhumuz azapta. Çanlar çalmaya devam ediyor virüs Türkiye tipi yayılmacı haliyle AVM’lerde...

Turnusol Kağıdı

Turnusol Kağıdı

Turnusol kağıdı AİHM ve Barolar Bazen bazı olaylar turnusol kağıdı işlevi görür. Günlük hayatımızda da sıkça yaşarız da sonradan fark ederiz aslında olup biteni... Canımlı gülümlü ileri derece samimi bir akraba ya da arkadaştan bir gün borç istemeye gör ya da hak...

Sosyal Medya