Kartalkaya

Whatsapp Görsel 2025 01 22 Saat 17.35.21 7f370c53

Olguları karartan algı operasyonları

Kara karışan is kokusu ile Kartalkaya

“Bizim Büyük Çaresizliğimiz”  Barış Bıçakçı’nın eserinden uyarlanan ve erken yaşta kaybettiğimiz önemli sinemacılardan Seyfi Teoman’ın yönetmen koltuğunda olduğu filme atıfla içim yanarak bir yazı yazmıştım. Manavgat’ta yaşanan yangın felaketinden sonra orada ölen bitkileri, heba olan hayvanları, yıkılan hayatları birebir görmüştüm. Yıl 2021 di.  Yangın söndürme uçaklarını konuşuyorduk. Ha geldi, ha gelecek, ha belediye, ha bakanlık ha şu ha bu.  Zaman dediğin acımasız akıp geçiyor ve bu taşından toprağına denizinden tarihine hayran olduğumuz ülkemizde değişen pekte bir şey olmuyor. Zamanında değeri yeterince anlaşılamayan bence dünya edebiyat tarihine altın harflerle yazılmış bir isim olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.” Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel’de yanarak can veren 76 yurttaşımızın ardından aynı çaresizlikle yüz yüzeyiz. Başka bir şeyle meşgul olma enerjimizi her geçen gün çalan bir sistemin içinde debelenen milyonlarız.   Ve yine “insan” üzerinden hamaset had safhada,  İtfaiye geldi gelmedi burası belediye yetkisindeydi yok bakanlık sorumluluğunda değildi…  Olguları karartmaya çalışan algı operasyonları ile suçlu arama çabası. A Haber izleyen milyonlar inandı belki ama biz inanmadık.

“İnsan” bir sayıdan ibaret. Ve değer ilköğretim okul panolarına asılan “Değerler Eğitimi” nde el işi süslemesi ile yazılan bir ifade sadece. Düşünün bir kent yanıyor ve yanan kentte 27 kişi hayatını kaybediyor orası  Los Angeles .. Türkiye’nin en gözde kış turizmi tesislerinden birinde yangın çıkıyor ve ölen kişi sayısı 76.  Bir facia yaşanıyor,  ilk yapılan ise yurttaşların temel haklarından biri olan “Bilgi Edinme ve Haber Alma Hakkı” gasp etmek hop yayın yasağı. Ama biz bu gasplara o kadar alıştık ki.  Doğru zamanda doğru uyarıları yapan meslek odalarını dinlemeyi bırakalı o kadar çok oldu. Yurttaş sorumluluğu ile “Torba Yasalarla” delik deşik edilen sistemimizle ilgili uyarılar da bulunan akademisyenlere de sırtımızı çevireli çok oldu.  Değerli kalem Bahadır Özgür,  “ Müteahhit İstedi İtfaiyenin Denetim Yetkisi Alındı” adlı köşe yazısında süreci geldiğimiz noktayı çok iyi anlatıyor. İnsanlar bir kez daha denetimsizliğin rantın kurbanı oldu. Tıpkı Soma ve Hatay da olduğu gibi.  2021 de hayata veda eden İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr Abdurrahman Kılıç,  “Yangın ve Güvenlik Dergisi’ndeki yazısında uyarmış. Ki;  akademi ve aydın olmak entelektüel olmak toplum okumayı ve sorgulamayı yeri gelince uyarmayı gerektirir.  Ne oluyor peki ? Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik 2007 yılında yayınlanıyor. 2012 de ne oluyor peki, Resmi Gazete de yayınlanan bir bakanlar kurulu kararı ile denetim sistem dışına itiliyor. “Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasında şöyle deniliyordu: “Projeler; ilgili belediye itfaiye birimlerinin uygun görüşü alındıktan sonra, ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır.” Bu maddeyi şöyle değiştirdiler: “Projeler; ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır.” Yani “itfaiye birimlerinin görüşü” alınır kısmı yok edildi. Çünkü inşaat ekonomisine dayalı iktidar o yıllarda her değişikliği inşaatçıların, TOKİ taşeronlarının istediği şekilde yapıyordu. Müteahhit lobisi yangın konusundaki tedbirleri bile kendilerine engel görüyordu”  ( Bu kıymetli yazının tümünü okumak isteyenler için link aşağıda yer almakta)

Özgür’ün de altını çizdiği gibi beton lobisi yapı denetimi ve ruhsatlandırma konusunda belediye yetkilerini buduyor itfaiye birim görüşü ortadan kaldırılıyor. Budamalı çünkü engel çünkü iş akışını Başakşehir’ de ya da Çukurambar’da  lüks evlerde oturup sigara değil nargile; alkol değil başka kimyasallar kullanan kısa paçalı pantolonları ile aynı TOKİ evleri gibi ruhsuz ve sığ olan  müteahhitler böyle istiyor. Kim takar Prof. Dr Abdurrahman Kılıç’ı!!!!  O da kim ya .. Değerler yerlerde iken yerlerde olması gerekenler baş tacı yapılırsa olacağı budur. Ve dahası da vardır. 76 eve ateş düşmüşken orada insanlar yardım çığlıkları ile can vermişken ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy suçlu arama peşinde, belediyeye yıkacak ihaleyi.  Yapmayın el insaf, ne ara bu kadar acımasız oldunuz siz. Ne ara bu kadar karardı içiniz. Çok mu zor duruş bir irade gösterebilmek.  Sayın Cumhurbaşkanına “Efendim burada bizim eksikliğimiz olduğunu da kabul edelim” bunu da kamuoyu ile paylaşalım diyebilmek. Zor çok zor anlaşılan odur. Ve o açıklama hayal kırıklığının bir başka halidir ayıptır .Bu millete bu milletin evlatlarına bu milletin acısına hakarettir. Unutmamak lazım, unutturmamak lazım. Ki bizim yaşadığımız coğrafyada ve iklimde en zoru da bu hatırlamak. 2016 yılında Karaman’da ENSAR Vakfı’na bağlı evlerde kalan 9-10 yasındaki çocuklar tecavüze uğramış bu Birgün Gazetesi nin özel çabası ile haber olabilmişti.  Fail, kamuoyu baskısı ile rekor ceza alırken, olayın ardından dönemin  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, istismarın ortaya çıkmasının ardından “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

Velhasıl ; “Değer” dediğimiz eylemdir değer dediğimiz eylem söylem bütünlüğüdür. Sömestr tatilinde can veren bu ülkenin aydınlık geleceği çocuklar anneler babaların ölüsüne saygıdır. Cenazelerini teslim almaya giden insanların ruh halini düşünemeyen  bir AFAD !!  Tavuk firmasının soğuk hava depolu tırının üstündeki resmi kapatmayı akıl edemiyor! Bunu yapmak için   atomun parçacıklarını bilmeye ya da formül bilmeye  gerek yok!!!  İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD’da kaç müdür, kaç daire başkanı,  yönetici, amir var acaba? Kraldan çok kralcılığın geldiği noktaya bakınız,  bugün liyakat  can çekişmektedir.. .Onun bunun adamı diye şişirilen kamu kadrolarının geldiği nokta.  Kızarmış Piliç resimleri ile cenazelerini teslim etmek , kargo ile çocuğunun kemiklerini aileye göndermek, ya da çöp poşetinde cenaze teslim etmek bizim gerçeğimiz. Ne acı ..  Değer nedir? Okul koridorlarındaki panolara asılmış resimlerdir !!!!  “Eminevim” reklamlarındaki Engin Altan Düzyatan abinin ülkemizi BM İklim Değişikliği Konferansı’nda başarı ile temsil etmesidir değer!

https://www.gazeteduvar.com.tr/muteahhitler-istedi-itfaiyenin-denetim-yetkisi-alindi-makale-1751366?s=09

Son Yazılarım

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                    Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Yazarak olmaya ve oldurmaya çalışmak bir tercih meselesi. Bu tercihte bulunanlar bazı...

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                  Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Kahvemi almak için mutfağın yolunu tuttum. O şifalı dizeleri okurken suyun kaynamasını...

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

  Yüzyılın tehlikesi küresel ısınma her gün başka şekillerde başka afetlerle yüzünü göstermekte. Aşı ve mülteci karşıtları arasında sıkışıp kaldığımız +40 derece sıcakta yaşam mücadelesi sürerken, ülkenin dört bir yanından yükselen alevlerle sarsıldık. 17 ilde 58...

Elif Mir – Hayat Dergisi

Elif Mir – Hayat Dergisi

  Basın danışmanı gazeteci meslektaşımız Elif Mirmahmutoğlu’un sizlere tanıtmak istiyoruz. Güler yüzlü ve çalışkanlığı ile meslektaşları arasında da sevilen ve takdir edilen Elif Mirmahmutoğlu’nun bilinmeyen yönlerini ve mesleğe dair her şeyi sizler için...

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Kaleiçi’nde gündelik yaşamın tarihini sandıklardan çıkardı,özel bir belgesel çalışmayla bugüne taşıdı. HafızaMekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri projesiyle yaşayan antik kentte evlerin tarihinin anlatıldığı çalışma, 7....

Yavşaklık Virüsü

Yavşaklık Virüsü

  Çok efendi, harika bir çocuk tanıyordum. Uzun süre görmeyince ortak bir tanıdığıma sordum. “Hiç sorma” dedi tanıdık; “seninki çok değişti, yavşaklarla takıla takıla, yavşağın teki oldu.” Yavşak bit yavrusu demek. Argodaki kullanımını nasıl tarif edebilirim:...

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Hikâyeye uzaktan bakmak istediği dönemleri olur insanın. Günlük telaşın altında ezildiği veyahut stresin yarattığı tozları halının altına süpürdüğü günleri, yılları olur bazen insanın. Ama toz bulutu gün gelir artık halının altına sığmaz olur. Islak çorap kokan bir...

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Türkiye basın tarihinde son 20 yıl ve makbul olan gazeteci tipi Kuzey Avrupa’da yaşamadığımız için adrenalin bizim için çay gibi bir şey. Günde 12 doza yakın adrenalin almazsak ruhumuz azapta. Çanlar çalmaya devam ediyor virüs Türkiye tipi yayılmacı haliyle AVM’lerde...

Turnusol Kağıdı

Turnusol Kağıdı

Turnusol kağıdı AİHM ve Barolar Bazen bazı olaylar turnusol kağıdı işlevi görür. Günlük hayatımızda da sıkça yaşarız da sonradan fark ederiz aslında olup biteni... Canımlı gülümlü ileri derece samimi bir akraba ya da arkadaştan bir gün borç istemeye gör ya da hak...

Teşekkürler Sayın Başkan

Teşekkürler Sayın Başkan

“Başka bir anlayış mümkün” Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "şeffaf yönetim" anlayışı ve toplumun "yoksul ve en korunmasız" kesimlerini destekleyen çalışmaları ile Dünya Belediye Başkanı Başkent Ödülü'ne layık görüldü. Bu ödül tüm Ankaralıları...

Sosyal Medya