Yayınlanmamış / Yayına Hazır
Yazılarım
Yeni Yıl
Yılın son günü… Eve girdi, önce, eve girmenin vermiş olduğu o tarifsiz mutluluğu hissetti içinde. Gözünün önünden koridorlar, neon ışıkları, kırmızı vitrinler, kuaför salonlarından caddelere yayılan sprey kokusu geçti. Hepsi kümelenmiş bir şekilde beynine yerleşmişti. Bu imgeler kaç zamanda beynine yerleşmişti acaba? Ne kadarlık bir an diliminde, kümeleşecek kadar renkleri, varlıkları belirginleşmişti?
YARIM
İki yarım bir tam yaşayıp gidiyoruz işte dedi filmde. Protez bacağını çıkarıp bir kenara koyan Mirsad. Mirsad Bosna Hersek’te işte o civarlarda çokça konulan bir isim Mirsad. Güzel de isim esasen. Bosnalı Mirsad. Bosna bizden Bosna biraz bizden dünü bizde günü orada yakın ama uzak. Uzak ama yakın işte biraz yarım.
Sosyal Seçmeler
Çünkü efenim bizlere dahil olmamak için direnç gösterenlere, en başta zaten direnç gösterenlere, kendini bile elif elifine bilmezken insan en büyük yolculuk kendi içine kesilen bilettir diyerek haddini bilenlere, birey olmanın en önemli unsurunun kişilik haklarına ve yaşam tercihlerine saygı olduğunun ayırdında olanlara…
Önce Can Sağlığı
Pencereler, pencereler pencereler beton yığınlarının akciğerleri gibidir bence. Binalar yükseldikçe pencereler küçülse de pencereler mühimdir her yapı için yapının içinde yaşayan her insan için. Bir nefes için tazelenmek için bir yudum serin hava için. Pencereye bakarak dışarda akıp giden hayatı takip ederek günler biriktirebilirsin o pencere kolunun gelmesi için dakikaları dakikalara ekleyebilirsin..
Otobüs
Otobüsler, kentlerin ve yaşam kalitesinin fotoğrafının çekilebileceği yerlerdir; adeta birer laboratuvardır. Gün boyu direksiyon sallayan otobüs şoförlerinin halinden çokça haberimiz yok; onlar ki, emekli öğretmen teyzelerin 7 bilinmeyenli denklem gibi sorularına cevap üretmese saygısız ilan edilecek insanlardır.
Mağdur Bir Amazon Kadını
Antalya’da güneşli bir akşam üstü idi .. Aslında yaz akşamlarının akşam üstü pek bi üstüne gelirdi bu kentte insanın . Sıcaklık 40 derecelere yakın nem oranı ise ondan kat be kat ileride idi. Toplu taşıma araçları klimalara her ne kadar yüklense de klimaların naçar kaldığı, televizyonlarda kent sahillerinin dakikalarca gösterildiği izleyenlerin kentte yaşayan herkesin ellerinde Efes ler ile nefes aldıkları sanılan günlerdi.
Kızım
Her anne gibi benim de kızıma söyleyecek sözlerim, ona dair umutlarım, hayallerim var. İşte bu şiir de tam olarak bunu içeriyor; kelimelerle dokunan, onun büyürken yanımda hızla akıp giden zamanın tanığı. Bu şiirde, yaşamın her evresinde karşılaşacağı zorluklarla nasıl başa çıkabileceğine dair içten tavsiyelerim ve ona inancım var. Kızım, sen bir yıldızsın; parlak, güçlü ve cesur.
İki Nefes Arası Masal
Yol, aslında uzundur; belki de sen uzun sanırsın, ancak bir nefestir hayat aslında. İki nefes arası bir andır. “Dün, bugün, yarın…” bir masaldır ve herkes kendi masalının baş kahramanıdır. Her masalda yedi cüceler vardır, cadılar ya da Gargamel’ler de… Sen sanırsın ki Gargamel gelir, hayatını altüst eder.
Dedem
Çalışma hayatı inişlerle çıkışlarla doludur. Derler ve pek tabii de öyledir. Hepimiz indik zaman zaman, bazen de çıktık basamak basamak yukarıya doğru. Yukarıda nefes aldık ya da nefes darlığı yaşadık. Bu, hepimize göre değişkenlik gösteren bir konu elbette. Dünden bugüne doğru bir tren yolculuğuna ne dersiniz? Ben oturduğum yerde trene biniyorum bazen, yola düşüyorum. Doğu Ekspresi trenine cam kenarı bir bilet alıyorum hemen. Hop, bir bakmışsın çocukluğum; bir bakmışsın ilk gençlik yıllarım; bir bakmışsın devlet yurduna elinde siyah poşetlerle bira ile girmeye çalışan o genç kızı görüyorum yollarda.
Belediyeci Olmak
Belediyeci bir babanın kızı olarak dünyaya gözlerimi açtım. Oturma odamızda çayın yanında belediye konuları da masamızın vazgeçilmeziydi. Ana kademe belediyelerden başlayarak, 90’lı yıllardaki ilçe belediyelerinin ayrılması, kentlerin büyümesi ve ana kent belediyelerinin hızla büyüyen kentlere hizmet etmekte yetersiz kalması sonucu ilçe belediyelerinin açılması, yeni kurulan belediyelerde yaşanan kadro oluşturma sorunları ve vatandaşın bu yeni duruma alışması için geçirilen süreçler, belediyelerin bilgisayarla tanışması gibi konular, çocukluğumuzda zihnimizin odalarında yer etti.